Avukat Sözlük | Hukuki Bilgi Ağı En sonuncu Sorular

Aurelius

Tahsil harcı, konusu para olan ya da parayla değerlendirilebilen icra takiplerinde, dava dosyasına yapılan ödemeler üzerinden alınan bir harç türüdür. Nispi bir harç olan tahsil harcı, icra takibinin ilerleyişine bağlı olarak artar ve takip sürecinin farklı aşamalarına göre farklı oranlarda ...Devamını oku

Tahsil harcı, konusu para olan ya da parayla değerlendirilebilen icra takiplerinde, dava dosyasına yapılan ödemeler üzerinden alınan bir harç türüdür. Nispi bir harç olan tahsil harcı, icra takibinin ilerleyişine bağlı olarak artar ve takip sürecinin farklı aşamalarına göre farklı oranlarda uygulanır. Ödeme ve icra emrinin tebliği sonrası, haciz öncesi ödemelerde %4,55 oranında uygulanırken, haciz sonrası ödemelerde bu oran %9,10’a yükselir. Haczedilen malların satışıyla elde edilen paralarda ise %11,38 oranında tahsil harcı alınır.

Az oku
Aurelius

Merhabalar meslektaşlarım, Bazı duruşmalarda hakimler “bu soruyu soramazsınız, sordurmam vs.” gibi takdir yetkilerinin olmadığı bir hususta engelleme yapabiliyorlar. Maalesef meslektaşlarımız da bu hususa itiraz etmediği için bunu bir mahkeme teamülü (!) haline getirilmesine katkı da bulunmuş oluyorlar. Bir avukat, maddi ...Devamını oku

Merhabalar meslektaşlarım,

Bazı duruşmalarda hakimler “bu soruyu soramazsınız, sordurmam vs.” gibi takdir yetkilerinin olmadığı bir hususta engelleme yapabiliyorlar. Maalesef meslektaşlarımız da bu hususa itiraz etmediği için bunu bir mahkeme teamülü (!) haline getirilmesine katkı da bulunmuş oluyorlar.

Bir avukat, maddi gerçeğin ortaya çıkması için tanığa soru soramayacaksa başka ne yapacak?

Kanun maddesini de ayrıca ekliyorum.

MADDE 152- (1) Duruşmaya katılan taraf vekilleri; tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılan diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler. Taraflar ise hâkim aracılığıyla soru sorabilirler. Yöneltilen soruya itiraz edildiğinde, sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediğine hâkim karar verir.

(2) Toplu mahkemelerde, hâkimlerden her biri, birinci fıkrada belirtilen kişilere soru sorabilir.

Az oku
Aurelius

Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/397870 Kaynak: * İstanbul Barosu. “Genç Avukatlarla Gizli Konuşmalar” rahmetli üstadımız, Av. Ali Haydar Özkent’in “Avukatın Kitabı” adlı eserinden alınmıştır.

Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/397870
Kaynak: * İstanbul Barosu. “Genç Avukatlarla Gizli Konuşmalar” rahmetli üstadımız, Av. Ali Haydar Özkent’in “Avukatın Kitabı” adlı eserinden alınmıştır.

Az oku
Aurelius

**İİK.nun 78. maddesinde belirtilen sürelerin geçirilmesi halinde, alacaklının “haciz isteme hakkı”nın düşeceği, bu durumda, alacaklının, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunması ve bu talebin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, ilâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınacağı-** — Alacaklı tarafından 3 ...Devamını oku

**İİK.nun 78. maddesinde belirtilen sürelerin geçirilmesi halinde, alacaklının “haciz isteme hakkı”nın düşeceği, bu durumda, alacaklının, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunması ve bu talebin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, ilâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınacağı-**

Alacaklı tarafından 3 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte alacaklı vekilinin 05.05.2015 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce yenileme harcı yatırılması durumunda talebin işleme alınmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin icra müdürlüğü işleminin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; İİK’nun 78/5. maddesine göre, ilama müstenit olmayan takiplerde yenileme talebi ile birlikte harç ödenmesi gerektiğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Takip dosyasının incelenmesinde; 06.01.2010 tarihli ihtiyati haciz kararı üzerine, 14.01.2010 tarihinde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, alacaklının 15.01.2010 tarihli ihtiyaten haciz talebi üzerine Bandırma Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı, 21.01.2010 tarihinde borçluya ait taşınmazların haczedildiği, ödeme emrinin 18.02.2010 tarihinde borçluya tebliğ edilmesinden sonra ihtiyati haczin icrai hacze dönüştüğü, icra müdürlüğünce, 10.11.2013 tarihinde İİK’nun 78/4. maddesi gereğince takipsizlik nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin 05.05.2015 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce yenileme harcı yatırılması durumunda talebin işleme alınmasına karar verildiği görülmüştür.

İİK’nun 78/2. maddesi gereğince, alacaklının haciz isteme hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşer. Bu durumda takip dosyası işlemden kaldırılır (md. 78/4). Bir yıllık süre (md.78/2) içinde haciz talebinde bulunan alacaklı, haciz talebini geri alabilir. Bu halde yeniden bir yıllık haciz isteme süresi işlemeye başlamaz. Alacaklı, ancak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin, varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabilir (md. 78/5).

Anılan sürelerin geçirilmesi halinde, alacaklının “haciz isteme hakkı” düşer. Bu durumda, alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/5). Somut olayda, yukarıda anılan İİK’nun 78. maddesi gereğince, alacaklı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunduğuna göre, takibin yenilenmesine ve yenileme harcı ödenmesine gerek bulunmamaktadır.

12. HD. 03.05.2017 T. E: 2016/15232, K: 7051

Az oku
Aurelius

De lege ferenda, Latince bir hukuk terimidir ve “gelecekteki kanun” ya da “olması gereken kanun” anlamına gelir. Bu terim, mevcut yasal durumun eleştirildiği veya yetersiz bulunduğu durumlarda, önerilen veya gelecekte yürürlüğe girmesi gereken yasal düzenlemeler için kullanılır. Başka bir deyişle, de ...Devamını oku

De lege ferenda, Latince bir hukuk terimidir ve “gelecekteki kanun” ya da “olması gereken kanun” anlamına gelir. Bu terim, mevcut yasal durumun eleştirildiği veya yetersiz bulunduğu durumlarda, önerilen veya gelecekte yürürlüğe girmesi gereken yasal düzenlemeler için kullanılır.

Başka bir deyişle, de lege ferenda, mevcut hukuk kurallarının ötesine geçilerek, daha iyi veya daha uygun bir hukuki düzenleme için önerilerde bulunulduğunda kullanılan bir ifadedir. Genellikle hukuk akademisyenleri veya hukuk reformu savunucuları, bir yasa değişikliği veya yeni bir yasa önerirken bu terimi kullanırlar.

Örneğin, bir hukukçu mevcut bir yasanın belirli bir sorunu çözmediğini belirtiyorsa, bu yasanın nasıl değişmesi gerektiği hakkında “de lege ferenda” olarak önerilerde bulunabilir.

Az oku